Sultanbeyli (M=4.2) ve Datça (M=5.5) depremleri neyi ifade ediyor? Anlamları neler?

Sultanbeyli (M=4.2) Depremi

19.06.2021 tarihinde İstanbul Sultanbeyli ilçesinde, yerin 15.1 km altında, Richter ölçeğine göre büyüklüğü 4.2 olan deprem meydana gelmiştir. İstanbul’un her yerinden ve Anadolu yakasına komşu çevre illerden de hissedilen depremde can kaybı olmamıştır.

Deprem haberini ilk duyduğum anda Avrupa yakası sahil kesiminde araçla seyahat halinde olduğum için hissedemedim fakat öncelikle Sultanbeyli’de olmak üzere Anadolu yakasında oturan tanıdıklarıma ulaştığımda “Sanki büyük İstanbul depremiydi” dedirtecek kadar korku salmış olduğunu gördüm.

AFAD, biz araştırmacılar için bu deprem ile ilgili herhangi bir veri paylaşmadığı için deprem çözümlemesini sizler için yapamadım. Fakat bu depremin İstanbul için öneminden biraz bahsetmek isterim.

Deprem meydana geldikten sonra gelen telefonların da birçoğu “Bu deprem, beklenen büyük depremi tetikler mi?” sorusu idi. Bunun için birkaç farklı bakış açısından bakmamız gerekir.

Görsel 1’de gösterildiği gibi depremin meydana geldiği nokta fay hattından uzak bir nokta olarak görülmekte. Bu depremi önemli yapan noktalardan biri bu. Çünkü çok fazla deprem gördüğümüz bir konumda yer almıyor. İlk duyduğumda Sultanbeyli, Kartal civarlarında bir deprem beklemediğimi ve fay hattına yakın gerçekleşen bir depremin oralarda hissedildiğini düşünmüş olmam da bu yüzdendir.

İnsanoğlunun yeni faylar keşfetmesinin en yaygın yolu yeni depremlerdir. Bu yüzdendir ki, burada Kuzey Anadolu fay hattının yeni bir kolu bir deprem meydana getirmiş de olabilir, aksine o bölgede biriken enerji de dışarı vurmuş olabilir. Kendi kanaatim Kuzey Anadolu Fay hattının bir kolu olduğu ve başka depremleri tetiklemek demesek de belirtisi olabilir diyebilirim. Fakat kesinlikle daha ayrıntılı etütler gerektiğini göz önüne almamız gerekiyor.

Datça (M=5.5) Depremi

21.06.2021 tarihinde Muğla Datça ilçesinde, yerin 12 km altında, Richter ölçeğine göre büyüklüğü 5.5 olan deprem meydana gelmiştir. Tüm ege bölgesi dahil, Yunanistan ve Marmara bölgesine kadar oldukça geniş bir alanda hissedilmiştir. Depreme yakın şehir merkezlerimizdeki nüfus yoğunluğunun düşük olması nedeniyle herhangi bir can kaybı ve ciddi yapısal hasarlar gözlenmemiştir.

AFAD tarafından sağlanan veriler ışığında; TK-4812 istasyonuna göre bir çalışma yapıldı. Bu çalışma Görsel 2’de gösterilmiştir.

Görsel 2’de, turuncu ile gösterilen veriler AFAD Türkiye Deprem Tehlike Haritalarından TK-4812 istasyonuna bir bina yapılacağı varsayılarak alınmıştır. DD-2 deprem düzeyi ve ZC zemin sınıfı ile çalışılmıştır. Mavi olarak gösterilen veriler ise bu depremden alınan verilerdir. Net bir şekilde görülüyor ki, yapısal hasara yol açacak herhangi bir periyod değeri yoktur.

Gerçekleşen bu depremin çevre fay hatlarında daha büyük bir deprem tetikleme ihtimali üzerinde pek durmuyoruz. Görsel 3’de de son 1 ay içerisinde bu depremin olduğu yerde meydana gelen depremler gösterilmiştir. Belki de diğer gerçekleşen küçük depremler bu büyük depremin habercisidir.

Okuduğunuz için teşekkürler. Her depremden böyle can kaybı olmaksızın çıkacağımız günlere…