
Hiç daha önce İnternet olmayan, temiz su olmayan, hak, hukuk, adalet olmayan zamanlarda yaşamak, barınmak nasıl bir duygu düşündünüz mü?
Geçmişi düşünmeyi çok severim. Bu huyum yüzünden de tarih merakım sürekli körüklenir. Emrah Sefa Gürkan hocamın Sultanın Korsanları kitabı tüm bu merakımı giderecek cinsten bir kitap oldu.
1500-1700 yılları arasında Akdeniz’de korsanların yaşamı nasıldı? İnandıkları dinler nelerdi? Türk müydüler? Gemileri nasıldı?
Temiz su temini en büyük problemmiş mesela. Temiz su taşımak ek ağırlık demek, ek ağırlıksa zaten derme çatma olan gemilerde problem demek. Su ihtiyaçlarını idrarları ve dışkılarının suları ile giderdiklerini okuduğumda “İyi ki o dönemlerde yaşamamışım” dedirtti.
Peki Cinsellik ihtiyaçları? Her yetişkin birey gibi korsanların cinsellik ihtiyacı bulunuyordu. Ömrü denizlerde geçen yüzlerce (veya binlerce) erkek aynı gemideyken cinsellik ile ilgili sorunlar çıkacağı ortada. Bu sorunu ortadan kaldırmak için buldukları yöntem ise içler acısı. Gerisini sizlerin taktirine bırakıyorum.
Son olarak gelelim, çaldıkları ganimetleri nasıl paraya çeviriyorlar? Bu konu oldukça tartışmalı ele alınmış. Çünkü çeşitli inanışlar var. Osmanlı Hükumeti aracılığıyla paraya çevirenler olduğu gibi, gittikleri yabancı liman şehirlerinde yok pahasına bozduranlar da.
Kitap’ın uzunluğu nedeniyle sadece basit bir merak okumaya sizleri ikna etmeye yetemeyebilir belki. Genelde roman okuduktan sonra gelen “keşke bitmeseydi” hissini bu bilimsel kitaptan da kesinlikle alacaksınız.